Bazen öyle bir ilişkiye tutulursunuz ki,ne sevebilir,ne terk edebilirsiniz.Kör kütük bağlanmışsınızdır aslında...En güzel yıllarınızın,acı tatlı hatıralarınızın ortağıdır; iç çekişmelerinizin müsebbibi,yazılarınızın ilhamı,sohbetlerinizin konusudur.
Göz yaşlarınızda,bilinçaltınızda,kahkahanızdadır.Korku nca saklandığınız bir sığınak,coşunca öptüğünüz bir bayrak.....Sevdanız riyasız,çıkarsız,karşılıksızdır.Sınırsız ve nihayetsiz; "Ölmek war ,dönmek yok" tur.Lakin gün gelir anlarsınız; içten içe bir şeylerin kanadığını....
Tutkulu sewdaların gizli hançerleri başlar parıldamaya.....Şurasından,burasından eleştirmeye koyulursunuz: "Şöyle görünse,öyle demese,değişse biraz ya da eskisi gibi olsa....." Başkalarını örnek göstermeye, "Bak onlar nasıl yaşıyor" demeye başlarsınız. hem birlikte yaşayıp, hem özgür olmanın yollarını ararsınız.
Aşkınızın gözü kör değildir artık, yanlışını görür düzeltmek istersiniz. "Eskiden böylemiydi ya...." diye başlayan sohbetlerde açılır eleştirinin kapısı; açıldıkça,bastırılmış itirazlar yükselir bilinçaltından....Böyle süremeyeceğini bilirsiniz.Unutmaya karar verirsiniz...
Ama sonra... ansızın kulağınıza çalınan bir şarkı ya da kapı aralığından süzülüp gelen bir koku, hatırlatır onu yeniden..Yaban ellerde , başka kollarda ondan bahseder ağlarsınız. Kokusunu özlersiniz; türküsünü söylemeyi , şarkısını dinlemeyi , yemeğini yemeyi, elinden bir kadeh rakı içmeyi...
Karşı nehrin kenarından hasret şiirleri haykırırsınız, sular kulağına fısıldasın diye.... Dönüp " seni hala sewiyorum " diye bağırmak geçer içinizden..... Dönemezsiniz. Göremedikçe bağlanır , uzaklaştıkça yakınlaşırsınız . Anlarsınız ki bir çaresiz aşktır bu , ne onunla olur , ne onsuz ....Hem kollarında ölmek , hem " Ne olacak sonunda " kuşkusu...Böyle sevemezsiniz.
SÜRÜNÜRGİDERSİNİZ